DEFTERE İŞLENMELİ
Parti temsilcilerinin mutlaka sandığın başında durması gerektiğini belirten Yakupoğlu şöyle devam etti: “Oy verme sırasındaki her türlü şikayet ve usulsüzlüğün şikayet tutanağına geçirilmesi gerekiyor. Sandık tutanak defterine işlenmemiş bir şikayetin seçim hukuku bakımından sonuç doğurması mümkün değildir.”
HUKUKEN İSPATLANAMAZ
Yakupoğlu, YSK ’nın 7 Haziran seçim akşamı sandık sonuç tutanağı, sandık oy sayma cetveli ve ilçe seçim merkezi sandık birleştirme tutanaklarının taranarak siyasi partilerle paylaşılmasını şöyle değerlendirdi: “Bu seçimde ilk kez üç tutanak taranarak siyasi partilere verilecek. Bu önlemlere rağmen eğer sandık başında siyasi partinin sandık kurulu üyesi ya da gözlemcisi yoksa o sandıkta her türlü hile olur. Ve o hilenin ispatı da hukuken mümkün olamaz.”
PARTİLİ YOKSA HİLE OLUR
30 Mart yerel seçimleri ile 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sadece sandık sonuç tutanaklarının siyasi partilere verildiğini belirten Yakupoğlu, YSK ’nın genelgesine göre seçim gecesi, sandık sonuç tutanaklarının yanı sıra sandıklardaki oy sayım döküm cetvelleri ile ilçe seçim merkezi sandık birleştirme tutanakları da taranarak siyasi partilere verileceğini kaydetti.
SONUÇLAR KURULA TESLİM EDİLENE KADAR BEKLENMELİ
Bu durumun seçim güvenliği açısından önem teşkil ettiğini ancak yeterli olmadığını vurgulayan Yakupoğlu, “Dolayısıyla seçim sonuçlarının tam sağlıklı alınabilmesi için sandığın açıldığı saatten sandık sonuç tutanağının ilçe seçim kuruluna teslim edildiği ana kadar siyasi partili sandık kurulu üyesinin sandık başında olması zorunlu. Seçim güvenliği açısından eğer sandık başında siyasi partinin sandık kurulu üyesi ya da gözlemcisi yoksa o sandıkta her türlü hile olur. Ve o hilenin ispatı da hukuken mümkün olamaz. Bütün önlemlere rağmen” ifadelerini kullandı.